3S İnsan Kaynakları Eğitim ve Yönetim Danışmanlığı



KISKANÇLIĞIN SOSYAL MEDYA SÜRÜMÜ

 
 
 
 
KISKANÇLIĞIN SOSYAL MEDYA SÜRÜMÜ

Günümüzde sosyal medyada var olmak gerçek hayatta var olmak kadar önem kazandı. Neredeyse hastalıktan kırılan birinin oyalanmak için sosyal medya paylaşımlarına bakarak onun iyi olduğuna karar vermek yaygın bir anlayış. Gerçekte nasıl olduğunuzu anlamak için buluşmaya veya telefonla görüşmeye ihtiyaç duymuyorlar.
 
Sosyal medya geçmişte hiç olmadığı kadar insanların kendilerini eşit olarak ifade edecekleri muhteşem bir kanal. İşin özünde kendini ifade etme, bilgi verme  amaçlı paylaşım yapıldığında ister istemez bunu beğenen birilerinin olmasını beklemek da son derece doğal ve insani oluyor. İşte burada beğeni yönetimi  devreye girerek muhataplarınıza olan yaklaşım düzeyinizi  belirten önemli bir gösterge haline geliyor. Yani sizin bir ölçüde parmak iziniz…
 
Sosyal medyada yer almak “bir ucundan bende tutayım da geri kalmayım” diyenlerden başlayarak fenomen olup para kazanmak adına zirve yapanlara kadar gidiyor bu ilişki. Böylece milyarlarca hesap açılıyor. Hesap açma  bedava olmak yerine en azından bir sinema bileti fiyatında olsaydı bu kadar açılıp da kullanılmayan hesap olur muydu?  En çok herhangi bir mecrada yer alıp da hiçbir şey paylaşmadan orada konaklayanları bilirsiniz..  Zamanla şifrelerini bile unutuyorlar. Ya, bu kişileri takip edenlere ne demeli?
 
Orada ne arıyorsun? Bunu bir de LinkedIn gibi profesyonel mecralarda yaptığında seni tanımak isteyenlere nasıl bir mesaj verdiğini biliyor musun? Belki sana iş teklifi yapmak için araştırıyorlardır. İK alanında referans noktası oluyor sosyal medya.
 
Ya bu işin gereği neyse onu yap ya da o mecrada hesap açma azizim! Hesabında boş bir sayfayla karşılaşılmasın. Seni bu mecrada gören eski bir arkadaşın bağlantı kurma amacıyla  takipçin olabilir. Bunu hesaba kat! Sana mesaj atıp  geri bildirim bekleyenlere de “o hesabı çok kullanmıyorum, çok yoğunum zaman bulamıyorum”  falan deme. Biraz ayıp oluyor! Bu durumda takipçileri de takip ettiklerini de sınırlarsın olur biter. Sadece aile içinde, yakın arkadaş çevresinde kalmak mümkün.
 
Bir mecranın var oluş amacının dışına çıkarak onu kullanmaya çalışanlar için söylenecek sözüm yok. LinkedIn  bir facebook  değildir!

Yazının başlangıcında belirttiğim kıskançlığın sayısal dünyadaki yeni sürümüne bakalım. Kıskançlık hakkında  psikoloji uzmanlarının söylediği o kadar çok şey var ki…Buraya sığdıramam. Ben bu yazımda bir pratisyen olarak sosyal medyada paylaşım yapanlar arasında olduğunu düşündüğüm beğeni yönetiminde yalnızca kıskançlık bağlamıyla açıklanabilecek ilişkilere dikkat çekmek istiyorum. Genelleme yapacak bir veri yok elimde. Ancak sosyal mecraya takla attıran insanların görüşlerinden de yararlandığımı  vurgulamalıyım.
Instagram’daki beğeni yönetimini örnek alacağım. Bu mecrada hesabı olanların takip etme, beğenme ve paylaşma davranışları hakkındaki tespitlerim:
 
Kimler Instagram hesabı açıyor?
  • Dolandırma amaçlı kimlik hırsızlığı için hesap açanlar.
  • Doğrudan ticari işletme adına hesap açanlar.
  • İdeolojisini ortaya koyanlar.
  • “Takip edersen takip ederim” diyenler.
  • Sizi takip edip birkaç beğeni yaptıktan sonra takipçileri arasına koyarak ilk fırsatta sizi takipten çıkaranlar var. İlginç bir kategori. Hesabınızdaki hareketleri izlemezseniz fark edilmezler.
  • Karşıdakine kızınca beğenmeyi kesenler. En çok bunu cezalandırma yöntemi olarak kullananlar gülünecek durumda. Bir de takipten çıkaranlar var. Açıkça yaparak köprüleri atanlar olduğu gibi bunu yazılımın sağladığı seçenekleri kullanarak  sessizce yapanlar da çok. Oysa karşı tarafı telefonla arayıp veya yüz yüze görüşüp sorunu çözmek derdini anlatmak ne kadar kolay…
  • Arada bir uğrayarak beğen yapanlar bir hesap içinde olmadan paylaşıma puan verenlerden oluşuyor.
  • İnsan kendisinden üstün gördüklerini neredeyse her koşulda beğeniyor. Ona kıskanmadan imreniyor, saygı duyuyor.  Bunlar binlerce takipçisi olan ünlüler olabildiği gibi kendi ağı içinde başarısını takdir edip kabul edilenlerden oluşuyor.
  • İnsan kendinden daha aşağı gördüklerini takip edip beğenmiyor ya da onun beğenmesiyle bir tür prim yapıyor. Bu beğeniyle belki de kendisini çok özel buluyor.
 
Deneyimlediğim, yakınlarımdan, arkadaşlarımdan duyduklarımdan çıkarımlarım böyle. Siz artık hangi gruba dahil olduğunuzu gözden geçirirsiniz. Takipçi sayılarına takılmadan mecranın sunduklarına odaklanın. Tekniğinizi geliştirerek kendinizi daha iyi ifade edin.  Gören görür, beğenen beğenir. Takılmayın! Gerçek beğenilerinizi  sözcüklerden oluşan yorumlarla da belirtin. İşin doğrusunu yapanlar arasına katılın. Kolaylıklar dilerim.